Yine İyi Be!
Türkiye'nin daha gelişmiş bir ülke olması, ekonomik devler arasında yer alması üzerinden baya bir edebiyat yapılıyor. Süreklilik arzeden bir şekilde, gidip Almanya, gidip ABD vs. gibi ülkelerle kıyaslamalar yapılarak bu edebiyat zenginleştiriliyor.
Evet. Ortada bir enteresan durum var. Açıkça bir "daha gelişmiş olmak zorundayız" güdüsü var. Bütün sahalarda en iyilerle aşık atma hissiyatı buna delalet ediyor. Eğitimde Finlandiya gibi olurken, tarımda Hollanda gibi, robotikte Japonya, ağır sanayide Almanya gibi olmamız lazım falan. Yaşam standardımız da en az bi şöyle İskandinav ülkeleri gibi olsa iyidir. Aşağısı kurtarmaz.
Niye? Böyle kalsa noluyor? Ne güzel işte memur oluyorsun, daha otuzuna varmadan emeklilik hesaplarına başlıyorsun. Köyde kendine güzel bir ev falan şöyle bahçe içinde. Gider kafanı dinlersin. Fırından ekmeğini alırsın mis gibi, bir sabah kahvaltısı. Kahvede arkadaşlarla takılırsın. Öğlen çayı falan. Ufak bir senaryo. Bunun gibi yüzlerce yaz. Maç olunca maçına gidersin. Olmadı 55 inç ekranında,tercihen curve :), evde izlersin. tercihen çekirdek çıtlatarak. Yok, yani eleştirme babında değil. İşte hayatın güzellikleri. Yani kişisine göre. Herkes neyi güzel bellemişse, isteyen sahilde balık avlar, isteyen ormanda kampa çıkar.
Ha bazı sorunlar hep olur. Sağlık sıhhat sorunları, deprem, sel kaza vs. Bunlar da hayatın kaçınılmaz unsurları.
Yoo hayır hayır hayır, abi ne diyorsun ya? Öyle şey mi olur? Bizim dünyada ilk ona hatta ilk beşe girmemiz lazım. Kişi başı milli gelir 40 bin dolar olmalı. Yok işte millet aç, herkes tok olmalı. Öğrenci rezil durumda, lise sona gelmiş çarpım tablosunu bilmiyor, tam tersi logaritma cetvelini tersten söylesin.
Haaa öyle mi diyorsun? Ciddisin yani bu konuda. Cidden isteklisin.
O zaman farklı bir ligde oynamayı düşünüyorsun demektir. Önce kendinden başlayacaksın. Ülkenin durumu, bireylerin durumunun yansımasıdır. Sen ayda bir kitap bitirmeyeceksin, kitap okuma oranı yüksek olsun isteyeceksin, matematiğin m'sinden haberin olmayacak, niye Türkiye matematikte dibin dibinde diyeceksin, kendin ayda bir şınav çekme, türkiye sporda niye geri, önüne gelene yalan dolan, kazık, trafikte makas, emniyet şeridi sana has, sonra neden Türkiye yaşam kalite endeksi bu kadar düşük diyeceksin.
Dersin de işte o demen ancak edebiyat hükmünde olur. İki seçenek var, ya daha iyi bir konuma gelmek için gerekli net şartları sağlamak için bireysel mertebede uğraşmaya başlamak veya hiç karıştırmadan mevcut orta halli vaziyette çaya çorbaya, muhabbete devam :)
İşte vaziyet bu. Dünya sıralamasında 17.sin ama iyi haber. satın alma gücü referans alındığında 13. Sıradaymışsın. Şöyle bi sana bakıp bide bu tabloya bakınca, yine iyi be